Tatvan’da Siyonist İsrail Rejimine Tepki
Bitlis’in Tatvan ilçesinde İHH Derneğince düzenlenen basın açıklamasında Siyonist İsrail rejiminin Mescid-i Aksa’ya gerçekleştirdiği insanlık dışı saldırı kınandı. İHH öncülüğünde Tatvan Yaşam Avm önünde yapılan basın açıklaması şu şekilde;
Kudüs bizim ilk kıblemiz ve sürekli cihadımızdır.
7 Mayıs Cuma günü yatsı namazının ardından, Siyonist İsrail Terör devletinin güçleri Mescid-i Aksa içerisine girerek, ibadet edenlere saldırılarda bulundu ve halen saldırılarına devam etmektedir. Harem-i Şerif’te ibadet eden 1000’nın üzerinde Filistin vatandaşı, saldırıların ardından yaralandı. Saldırılarda bazı Filistinli kardeşlerimiz gözlerini kaybetti. Katil İsrail Bugün sabah namazıyla saldırılarını katlayarak devam etmektedir. Sayıları binlere ulaşan Filistinli kardeşlerimiz direnişe devam ediyor.
İsrail’in son günlerde yaptığı saldırılar ve hukuk tanımazlık, yalnızca Müslümanların yeryüzündeki en kutsal mekanlarından biri olan Mescid-i Aksa ile sınırlı kalmayıp, pek çok olayda daha kendini göstermiştir. Uzun zamandır var olan bu hak ihlallerinin ve saldırıların, özellikle Ramazan ayında -Mescid-i Aksa merkezli olmakla beraber- İsrail tarafından daha da arttırılması Filistinliler ve Müslüman alemi için bardağı taşıran son damla olmuştur.
Planlı ve çok yönlü destekle yürütülen bu katliamların faillerini ortaklarını ve işbirlikçilerini lanetliyoruz.
İsrail’in işgali sonucunda ortaya çıkan Filistin’in parçalanmışlığı ve devletleşme yolundaki engeller, İsrail tarafından uluslararası siyasal zeminde meşru bir argümanmış gibi kullanılırken; son yaşanan süreçte İsrail’in Filistin’e yönelik gerçekleştirdiği politikalar, kendisinde “Ortadoğu’nun sözde tek hukuk devleti(!)” vasfı gören İsrail’in, Filistin’in özgürleşme ve demokratikleşme süreçlerini nasıl engellediğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Uluslararası hukuk, kamuoyu, sivil toplum örgütleri, insan hakları örgütleri, barış örgütleri, siyasal kurumlar; İsrail’in bu şımarık, işgalci ve kural tanımaz tavrına karşı bir an önce bir araya gelmeli ve elini taşın altına koymalıdır. Bu kurumlar İsrail’in tavrına karşı sessizliğini koruduğu müddetçe bu saldırılar devam edecek, Filistin’de barıştan ve uzlaşıdan söz etmek mümkün olmayacaktır. Geçmişin acılarını endüstriyel şekilde Müslümanlar üzerinden ödetmeye çalışan İsrail, Filistin toplumunun varlığını hiçe saymakta ve kurulduğu günden itibaren sistematik biçimde işgal ve soykırım suçları işlemektedir. Geçmişin acıları ile yüzleştirilmesi gereken Müslümanlar ve Filistin değil, Avrupa’nın bizzat kendisidir. Bugün din, dil, ırk gözetmeksizin herkesin özgürce yaşadığı ve haklarını yeri getirebildiği bir Kudüs’ten bahsetmek istiyorsak, geçmişin tecrübeleri ve bugün yaşananları göz önünde bulundurmak tüm dünyanın vazifesidir.
Siyonist işgal güçlerinin, yıllardır sistematik biçimde masum Filistin halkının haklarını ihlal etmesi ve onları en temel özgürlüklerinden mahrum bırakması ve bu katliama cüret etmesi karşısında insanlığın, özelde de Müslümanların gür bir sesle ve topyekun biçimde ‘Yeter artık, dur !‘ dememesi kabul edilebilir bir durum değildir.
“Hakikatin olmadığı yerde adaletten söz etmek mümkün olmaz” prensibince; İsrail’in kuruluşu, yayılmacılığı ve Filistin konusunda sergilediği siyasetin tamamıyla uluslararası hukuka aykırı olduğunu ifade ediyor, uluslararası güvenlik ve hukuk kurumlarını gereğini yapmaya davet ediyoruz. Müslümanlar olarak, İsrail’in politikalarını hiçbir zaman benimsemeyeceğimizi ifade ediyor, özgür bir Filistin ve Mescid-i Aksa için gerekirse canlarımızı ortaya koyacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Ve İsrail’in sonunun çok yakından daha yakın olduğunu haykırıyoruz.
Son olarak ‘’Kudüs ve Mescid-i Aksa, kirli postallardan kurtuluncaya ve Filistin özgür kalıncaya kadar kardeşlerimizin yanında olduğumuzu buradan ilan ediyoruz.
Basın açıklamamız burada son bulmuştur. Basın Açıklamamıza katılan tüm Sivil Toplum kuruluşlarımıza ve Kudüs sevdalarına teşekkür ederiz Allah hepimizden razı olsun. Şimdide Kudüs’deki kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm Müslüman alemine dua etmeleri için Sözü Muhammed Zahid Kuldaş hocamıza bırakıyorum buyurun hocam.